Ece Aktan

Kendimi hiç böyle anlatmamıştım ?

İzmir Kız Lisesi’nde lise sondayken ODTÜ ya da Boğaziçi Psikoloji’yi hedeflediğimi söylediğimde ne kadar “pembe hayallerin” var, demişti arkadaşlarım.

1995 yılında ODTÜ Psikoloji’yi bitirdiğimde, bu sefer yeni hayallerimi ne yazık ki İzmir’de ya da Ankara’da değil İstanbul’da gerçekleştirebileceğimi biliyordum. Tek başına İzmir’den Ankara’ya giden tıfıl öğrenci, herhalde yetişkinliğe adım atan biri olarak yine İzmir’den İstanbul’a tek başına gidip bir şeyler yapabilirdi…

Okul yıllarında psikolojinin birçok alt dalı olduğunu öğrendiğimde, Psikoloji Bilimine olan hayranlığım katlandı. Bu alt alanların bir kısmını küçük deneyimlerle anladıktan sonra, Endüstriyel Psikoloji alanını icra edebileceğim şirketlerdeki İnsan Kaynakları bölümünün bana en uygun olan bölüm olduğuna karar verdim.

Üniversite son sınıftayken okula tanıtıma gelen şirketlerden beni en çok etkileyen, kalbimde taht kuran ve işte burada çalışmak istiyorum, dedirten Yapı Kredi Bankası’nda Eylül 95’te İnsan Kaynakları Bölümü’nde MT (management trainee) olarak çalışmaya başladım. Sunulan fırsatlarla bankanın müşterileri için kullandığı söylemin benim için de geçerli olduğu, öğrenmede sınırın olmadığı ve harika geçen iki yılın ardından “yaratıcılık-tasarım yapma” yönümü keşfetmeye başladım. O dönemde de bu yönümü daha çok kullanabileceğim bir arayışa girdim. Gazetede gördüğüm bir ilanla Arthur Andersen’ın (daha sonra Andersen olacaktı) yeni kurulacak olan Human Capital Services adındaki insan kaynakları danışmanlığı bölümünde, iki yıl deneyimle en deneyimli çalışan olarak başladım. Tabii Partner’ımız vardı, bir süre sonra da çok sevdiğim bir Müdürümüz de oldu ama gittiğimde en deneyimliydim. ?  2001 yılına kadar süren Arthur Andersen deneyimim Danışmanlık dünyasını görmemi ve anlamamı sağlarken yaptığım işe dair bana inanılmaz bilgi ve düşünce kapıları açtı.

Bir süre sonra danışmanlıktan müşteriye geçiş deneyimini ben de yaşadım ve kısa bir süre holding şirketlerinden sorumlu İnsan Kaynakları üst yöneticisi olarak çalıştığım Arıkanlı Holding’ten sonra kalbimin gerçekten Danışmanlık dünyasına ait olduğuna karar verdim. Sonrasındaki 5 yıl boyunca DBE – Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde Psikoloji Bilimi ile İnsan Kaynaklarının buluştuğu Araştırma ve Geliştirme Koordinatörlüğü yaptım. DBE’de, bugün hala görüştüğümüz, dostlukları her zaman çok kıymetli olan Emre ve Emire Konuk’la çalışma fırsatı buldum. DBE’deyken, oğlum Işık dünyaya geldi.

Doğum iznindeyken, o dönem için DBE’deki misyonumu tamamlamış olduğumu hissederek yeni bir yolculuğa çıkmaya karar verdim. Henüz neresi olduğunu bilmiyordum ama serbest danışman olarak proje bazlı yaptığım çalışmalar, tek başıma çalışmak için henüz erken olduğunu bana hissettirdi. Böyle hisler içindeyken, o dönemde artık kalmamış olan Arthur Andersen’dan tanıdığım arkadaşlarım Hay Group’a (çok sonra Korn Ferry’e satılacaktı) girmeme vesile oldu. Acaba aradıkları ben miyim, diyerek tereddütle başladığım ancak bu tereddütlerimi boşa çıkaran, şahane geçen yaklaşık 10 yılı hiçbir zaman unutmayacağım: Derinleşen mesleki deneyim ve birikim, belli standartlarda akredite olmak için yaşadığım heyecanlar, CEO’lar, üst yönetim ekipleri ve hissedarlarla yapılan toplantılar, neyi nasıl anlatacağımızı düşünüp durduğum sunumlar, çalıştaylar, çalışmalar, tartışmalar, raporlar, uzun proje saatleri, bitmeyen teklifler, uluslararası ve şehir dışı projeler ve buralardaki keyifli anlar, İstanbul’un iki yakası arasında akmayan sabah ve akşam trafiği, en kıymetlisi dostlarım arkadaşlıklarım… Hay Group, Korn Ferry olmadan hemen önce Partner olarak seçilmiş olmak, iş hayatımda aldığım en değerli ödüllerden biriydi. Yaklaşık 10 yılın sonunda, ayrılık zamanı geldiğinde, evet ben de ağladım ?

En son kurumsal deneyimimi de iki yıl süreyle Linkage Turkey’de yaşadım. Linkage bana paha biçilemez dostluklar kazandırdı.

2019 Mayıs’ından beri de serbest danışmanlık yapıyorum. Sevgili iş ortaklarım Berna ve Altuğ’la birlikteliğimiz eskilere dayanıyor, UNICON’un adını koymadan önce de birlikte yaptığımız işler bizi birbirimize daha çok bağladı. Artık, UNICON olarak bir aradayız. Yolumuz açık olsun…